11 Nisan Dünya Parkinson Günü
Parkinson hastalığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla 11 Nisan “Dünya Parkinson Günü” olarak belirlenmiştir. Parkinson hastalığı, ilk olarak 1817 yılında James Parkinson tarafından tanımlanmıştır.
Dünyada 10 milyon, Türkiye'de yaklaşık 100-130 bin kişinin Parkinson hastası olduğu varsayılmaktadır. Bu rakamlara her yıl 10 bin kişinin eklendiğini, bu şekilde seyretmesi halinde 2030’da Parkinson hastası sayısının iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir.
Parkinson hastalığı yavaş ilerleyici nörodejeneratif (beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden) bir beyin hastalığıdır. İnsan beyninde belli bölgelerde üretilen; yokluğu veya eksikliği Parkinson hastalığına sebep olan dopamin bir nörokimyasaldır. Dopamin; insanların akıcı ve uyumlu hareket etmesini sağlar. Dopamin beyine gelen bilgilerin sinir hücresine iletilmesiyle vücut dengesini sağlar. Bu hücreler hasar gördüğünde ya da azalma görüldüğünde dopamin salgılayamaz.
Parkinson klinik bulgularla belirlenen bir hastalıktır. Sinsi ilerleyen bir hastalık olduğundan dolayı başta fark edilmez. Parkinson hastalığının görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Parkinson hastaları teşhis konduktan sonra 20 yıl veya daha fazla süre bu hastalıkla yaşamlarını sürdürecektir. Ancak bu hastalık ile birlikte yaşam kalitesinde değişim olmayacağı anlamına gelmez. Hastalığın ortadan tamamen kaldırılmasına veya önlenmesine yönelik bir tedavi henüz olmadığından son yıllarda araştırmacılar hastalığın erken döneminde beliren bu motor-olmayan belirtilerini mümkün olduğunca erken belirleyerek hastalığın ilerlemesini durdurmanın yollarını aramaktadırlar.
Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda sıklıkla ilk belirti bir el parmağında veya elde titreme, kaslarda sertleşme, hareketlerde yavaşlama, koku alamama, duruş ve denge bozukluklarıdır. Daha seyrek olarak ayak titremesiyle başlayabilir. Kimi hastada ise yazı yazarken harflerde küçülme veya yüzünde donuk ifade ilk belirtiyi oluşturur. Özellikle genç yaştaki hastalarda ilk belirti bir ayağın içe doğru dönük halde kasılmasıdır. Hastaların hemen tümünde belirtiler tek bir beden yarısında ortaya çıkar ve zamanla karşı beden yarısında daha hafif olmak üzere kendini gösterir. Hastalığın ilerleme hızı ile belirtilerin türü ve şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterir.
Parkinson hastasının hayatını kolaylaştırmak için aile desteği, hastanın inancı ve gayreti önemli bir faktördür. Hastalığın tamamen ortadan kaldırılabilmesine ya da önlenmesine yönelik henüz bir yöntem bulunamamıştır. Hasta ilaçla tedavi edilir fakat kesin bir sonuca varılamaz, amaç Parkinson’un etkilerini azaltmak, kişinin yaşam kalitesini bozan etkilerini en aza indirmektir.
Parkinson hastalarında tıbbi tedavinin yanı sıra egzersizler de çok önemlidir. Fiziksel olarak zinde olan hastaların uzun hastalık seyriyle daha iyi başa çıktıkları bilinen bir gerçektir. Egzersizlerin, yapılabildiği ölçüde, özellikle kas sertliği ve hareket yavaşlığı üzerine olumlu etkisi vardır.
Sağlıklı bir yaşam için hareket edin, sigara, alkol ve bağımlılık yapan maddelerden uzak durarak sağlıklı yaşlanın. Sağlıklı günler dileriz.