Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünyada uyuşturucu kullanımında artış olması ve bunun insanlık için büyük bir tehdit oluşturması gerçeği ile hareket ederek, madde bağımlılığının önlenmesi amacıyla 1987 yılında aldığı bir kararla, uyuşturucusuz temiz bir topluma ulaşmayı hedeflemiştir. Uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlığını vurgulamak için, 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak belirlemiştir. Her yıl dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran tarihi kapsamında birçok faaliyet gerçekleştirilmektedir.
Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan başta gençler olmak üzere herkesi etkileyen biyolojik, ruhsal ve sosyal boyutları olan bir sağlık sorunudur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 58. maddesinin ikinci fıkrasında “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” hükmü yer almaktadır. Toplumun alkol, sigara ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklardan korunması devletin görevleri arasında sayılmıştır.
Toplumun madde bağımlılığını sadece polisiye, adli ve ahlaki bir sorun olarak algılaması madde kullanıcılarının toplumdan dışlanmasına yol açmaktadır. Toplumsal bu algı nedeniyle sağlık sorununun tedavisi yerine cezalandırma ön plana çıkmakta, bu da madde kullanıcılarının tedaviye başvurmasının önünde bir engel oluşturmaktadır. Sonuç olarak, toplumun uyuşturucu problemi algısı, soruna yönelik çözümlerin üretilmesinde ve uygulanmasında önemli rol oynamaktadır.
Ülkemizde “2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında uyuşturucu arzının önlenmesi, uyuşturucuya olan talebin önlenmesi, uyuşturucu ile mücadelede iletişim, uyuşturucu ile mücadele sürecinin koordinasyonu, izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Gerek arzla mücadele, gerekse taleple mücadele alanında ülkemizde son derece önemli faaliyetler yapıldı.
Bu çalışmalar arasında;
- 14 Temmuz 2014 tarihinde 5 Bakan (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Sağlık Bakanı) ve TBMM, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı bir araya gelerek, uyuşturucu ile mücadele stratejisinde yeni yaklaşımlara ihtiyaç olduğu tespit edildi ve acil eylem planı çalışmalarına başlanmasına karar verildi.
- “Uyuşturucu ile Mücadele” konulu Başbakanlık Genelgesi ile Başbakan Yardımcısı başkanlığında ilgili bakanlıkların katılımlarıyla Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu oluşturuldu. Oluşturulan bu yeni yapının koordinasyonu Sağlık Bakanlığı’na verildi.
- Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı, 8 Temmuz 2015 tarihinde hizmete açıldı. 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veren danışma hattında 31.05.2019 tarihine kadar 197.630 çağrı karşılandı.
- Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Çalışanlara Yönelik Eğitimler çerçevesinde 2015 - 2017 yılları arasında 20.204 aile hekimine eğitim verildi.
- Psikiyatri Klinikleri ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezlerinde Çalışan 793 psikiyatri uzmanına eğitim verildi.
- Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezlerinin (ÇEMATEM) sayı ve kapasiteleri artırıldı. 2015 Acil Eylem Planının yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde, 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 117’ye yatak kapasitesi ise 1158’e yükseltildi.
- Bağımlı Hastalar İçin Rehabilitasyon Modeli (BAHAR) alandaki eksikliği giderebilmek ve bağımlılık tedavisi sonrası bireylerin tekrar uyuşturucu madde kullanmadan normal hayata uyumlarını sağlamak amacıyla hayata geçirildi.
- Kırmızı ve Yeşil Reçeteye tâbi olan, ilaçların suiistimal edilmelerinin önlenmesine yönelik tedbirin artırılması için ‘Elektronik Renkli Reçete Sistemi’ 17 Mart 2017 tarihinde kullanıma açıldı.
- Tedavide kullanılan ancak geri ödeme kapsamında olmayan ve halk arasında çip tedavisi olarak bilinen Naltrexon implant formunun geri ödeme kapsamına alınması sağlandı.
- İletişim kampanyası oluşturulması için çalışmalara başlandı, habercilere yönelik, iletişim stratejileri broşürü hazırlandı, sağlık muhabirlerine yönelik bilgilendirme toplantıları yapıldı, basın açıklamalarında veya bilgilendirmelerde kullanılacak ortak dili sağlamak amacıyla “İletişim Stratejisi Uygulama Rehberi” hazırlanarak kurum ve kuruluşların kullanımına sunuldu.
- Sokakta çalıştırılan/dilendirilen çocuklara ve ailelerine uyuşturucu ile mücadele kapsamında rehberlik hizmetlerinin verilmesi amacıyla 6.483 kişiye ulaşılmıştır.
- 2017 ve 2018 yıllarına merkez ve taşra teşkilatındaki kurumlarda kalan 15 yaş üstü bireyler ve vatandaşlardan oluşan 303.846 kişiye TBM kapsamında eğitim verildi.
- Uyuşturucunun en büyük finans kaynağı olan narkoterörle mücadele çalışmaları güçlendirildi.
- Uyuşturucu kullanıcılarının uyuşturucu kullanım alanları olan metruk binaların yıkılması ya da restorasyon gibi tedbirlerle kontrol altına alınması sağlandı.
Yapılan bu çalışmalar daha da ileriye götürülerek, planlanan faaliyetler dahilinde uyuşturucu ile mücadele kararlılıkla sürdürülmeye devam edecektir.
https://hsgm.saglik.gov.tr/