Diyabet, vücudunuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen kronik bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir (hiperglisemi).
Esas olarak üç tip diyabet vardır
- Tip 1 Diyabet
Tip 2 Diyabet
Gebelik diyabeti (gestasyonel )
Diyabetli kişilerin %90'ından fazlasında sosyoekonomik, demografik, çevresel ve genetik faktörlerden kaynaklanan tip 2 diyabet vardır. Tip 2 diyabetin artışına katkıda bulunan başlıca faktörler şunlardır:
- Kentleşme
- Yaşlanan bir nüfus
- Azalan fiziksel aktivite seviyeleri
- Yanlış beslenme alışkanlıkları
- Aşırı kilo ve obezite yaygınlığının artması
Dünya Diyabet Günü (DDG), 160'tan fazla ülkede 1 milyardan fazla kişiye ulaşan dünyanın en büyük diyabet farkındalık kampanyasıdır.
Diyabet Günü 1991 yılından beri her yıl, 1922'de Charles Best ile birlikte insülini keşfeden Sir Frederick Banting'in doğum günü olan 14 Kasım'da kutlanmaktadır.
11-17 Kasım Dünya Diyabet Haftası etkinliği kapsamında ;
Hastanemizde 11-17 Kasım Dünya Diyabet Günü ve Haftası nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Diyabet konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ve haftası olan 11-17 Kasım tarihleri arasında ‘’ Engelleri kırmak, Boşlukları kapatmak ‘’ sloganıyla halkı bilinçlendirmek ve yürütülen çalışmalara dikkat çekmek amacıyla hastanemizin zemin katında Diyabet Eğitim Hemşiremiz tarafından bilgilendirme standı kuruldu.
Gün boyu devam eden stantta, poliklinik hastalarına yönelik bilgilendirme çalışmaları, hastalıktan korunma yolları ve sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin önemi anlatılarak, diyabetik sağlıklı atıştırmalık ara öğün ikramıyla beraber kan ölçüm işlemleri yapılarak bilgilendirme yapıldı..
2024-26 Dünya Diyabet Günü teması Diyabet ve Esenliktir. Diyabet bakımına uygun erişim ve destek ile diyabetli herkes iyi yaşama şansına sahiptir.
Temanın amacı ayrıca insanları eğitmek ve onları diyabet eğitimini geliştirmek için daha iyi fırsatlar, altyapı, insan gücü ve finansal destek sağlamaları için kamu sağlık kurumlarına ve diğer küresel kurumlara çağrıda bulunmaya teşvik etmektir. Bu sayede DSÖ ve diğer kuruluşların ortak çabaları sayesinde 2030 yılına kadar diyabet kapsam hedefine ulaşılması hedeflenmektedir. Bu hedefler şunlardır:
- Diyabetli kişilerin %80'inin tanısı.
- Teşhis konulan kişilerin %80'inin glisemi ve kan basıncı üzerinde daha iyi bir yönetime sahip olması gerekir.
- İnsanların %60'ının (40 yaş ve üzeri) Statin'e (kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olan ilaç grubu) erişimi olmalıdır.
- Tip 1 Diyabet hastalarının %100'ü insüline ve uygun kan şekeri öz yönetim tesisine kolayca erişebilmelidir.
Dünya Diyabet Günü'nde düzenlenen kampanyalar , 2007 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak tanınmasının hemen ardından başlatılan "Mavi Daire Logosu" ile belirtilmektedir ve o tarihten bu yana Mavi Daire, Diyabet Farkındalığının küresel sembolü olarak kabul edilmekte ve diyabet vakalarının artmasıyla mücadelede küresel diyabet topluluklarının birliğini ifade etmektedir.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde,önceki yıllarda da diyabetle programlı bir şekilde mücadele yaklaşımıyla çalışmalar yürütülmüştür. DSÖ Avrupa Bölge Ofisi ve Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun girişimi ile hazırlanan ve 1989 yılında ilan edilen “St.Vincent Bildirisi” ülkemiz adına 1992 yılında imzalanmıştır. 1994 yılında Sağlık Bakanlığı önderliğinde “Ulusal Diyabet Programı” adı ile geliştirilen program uygulamaya konulmuş ve halen Türkiye Diyabet Programı olarak yürütülmektedir.
Programda diyabetle etkin mücadele edilebilmesi için ulaşılması gereken 5 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar; etkin diyabet yönetimi için politika geliştirmek ve uygulamak, diyabetin önlenmesini ve erken tanı konmasını sağlamak, diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak, çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek, Tip 2 diyabet ve obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve değerlendirmektir. Her bir amacın hedefine ulaşması için stratejiler ve somut eylemler önerilmiştir.
Türkiye Diyabet Programı, diyabetin en önemli risk faktörü olan obezitenin önlenmesi amacıyla yürütülen “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” ile de desteklenmektedir. Programlarımız Bakanlığımız ve ilgili paydaşlar ile birlikte kararlılıkla yürütülmektedir.